Ölümü gördüm
Dağ gibiydi, dağ başında tepegöz gibi
Sağ bacağından vurulmuş tavşana döndü
Dargın gitti, kendine küsmüştü
Kendinin haberi yoktu
Ayrılığı gördüm
Onsuz yaşayamam diyen bir Mecnun’dum
Sonra baktım
Herkessiz ve hiçkimsesiz yaşayabilirmiş insan
Ya da yaşarım
Yalnızlığı gördüm
Zordur dedim, sonra Steve Jobs’ın nasıl bir yalnız olduğunu gördüm
Şarjım hala vardı
Aldım karşıma kendimi
Kıyasıya çekiştim, sohbet edemedik aksi şeyle
Kendimi de gördüm
Aynasızdım üstelik, hatta hayalsiz
Bir köşede ölümünü bekliyordu
Bilmeden
Fark etmeden
İsviçreli mühendisleri düşünüyordu, gereksiz adamlardı
Yokluğu gördüm
Bir evim bir de gaza basınca gidebilen arabam vardı
Gidecek yerim mi?
Yoktu ya da mazot pahalıydı
Ya da ya da ya da
Navigasyonlar henüz kalbin istikametini gösteremiyordu
Yanlışlıkla cenneti gördüm
Yetmiş iki huriyi birleştirdim
Bir o etmedi
Hem şarap ırmaklardan akınca
İçmesi zordu
Gittim gitmeyi gördüm
Geldim gelmeyi gördüm
Sonra bir baktım ki
Giderken gitmek zormuş
Gelirken gelmek
Zoru da gördüm
Belki başarıyı görmedim ama
Başarısızlık güzel işmiş onu gördüm
Beklenti sıfırlayıcıymış
Beklenilmeyen olmayı gördüm.